NAMAZDAN SONRA OKUNAN SURE VE DUALARIN FAZİLETLERİ
Ayet'el Kürsi
Bismillahirrahmanirrahim.

Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm. Lâ tehuzühû sinetün ve lâ nevm. Lehû mâ fis-semâvâti vemâ fil erd. Menzellezî yesfeu indehû illâ biiznihi. yalemü mâ beyne eydîhim vemâ halfehüm velâ yühîtûne biseyin min ilmihî illâ bimâ sâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel erd. Velâ yeûdühü hifzuhumâ ve hüvel aliyyül azîm

Ayet'el Kürsi'nin Anlamı
Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adı ile. 

Allah, kendinden başka hiçbir ilâh yokdur. (O), Hayy ve Kayyûmdur. Onu ne bir uyuklama, ne de bir uyku tutabilir. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Onundur. Onun izni olmadan, nezdinde kim şefâ’at edebilir? O (yaratdıklarının) önlerindeki ve arkalarındaki gizli ve âşikâr her şeyi bilir. Onun ilminden, yalnız kendisinin dilediğinden başka hiçbir şey kavrayamazlar. (Mahlûkatı). Onun kürsüsü gökler ve yeri kaplamışdır. Bunların (yerin ve göğün) koruyuculuğu Ona ağır da gelmez. O, çok yüce, çok büyükdür.



Âyet-el Kürsi’nin İmanı Koruyan Sırrı

Bilindiği gibi îmânın temeli Tevhiddir. İnsanlar îmân ettikten sonra Tevhide karşı sıcak ilgilerini korumak zorundadır. Ancak hâdiseler karşısında özellikle günlük yaşamın akışı, çoğu kere nefsin tevhide saygısını sarsar ve de zaman içinde iman yavaş yavaş solar. Bu sarsıntının temelindeki yanılgıların tümünü Âyet-el Kürsî yok etmektedir.


Şimdi îmânımızı tehdit eden noktalara bir göz atalım. İmân edip tevhidi tasdik ettikten sonra yani Allah’dan başka güç ve tapınılacak mâbud olmadığını tasdik ettikten sonra günlük hayatımızda hâlâ bazı etkileri güç sanırız. Bunun en çok rastlanan örneği paradır. Paranın bir benzeri siyasî güçlerdir. İnsanlar tâ Hz. İbrahim devrinden beri siyasî güçlere teslim olmuş bunları kaderlerini etkileyen kuvvetler olarak görmüşlerdir. Tüm peygamberler bu yanlış kanaatı silmek için mücadele vermişlerdir. Ancak İslâm tevhidi imana gerçek netliği getirmiştir. İşte Âyet-el Kürsî özellikle üçüncü bölümde maddeler

halinde açıkladığımız cümlelerle zahirdeki etkiler karşısında yanılgıya kapılmamamızı emrediyor. Ayet-el Kürsî okuyan bir insan okunduğu zaman kalbdeki dirilik halinde akıl almaz âhenkleri yansıtacağı gerçeğidir.

Âyet-el Kürsî'nin îmân zaaflarından koruyan gücünün ne kadar önemli olduğunu unutmayınız. Îmânınızda bir solgunluk 

hissetiğiniz zaman hemen ilâhî bir nimet olan Âyet-el Kürsî'ye sarılın ve defalarca okuyun.

Ancak hiç hatırdan çıkarmamamız gereken önemli konu. Âyet-el Kürsî'nin bilimsel tanımları içinde tevhid konusunda hataya sapmamamızın gereğidir.

Yani Allah'dan gayri etkilere kulluk etmemeliyiz. Âyet-el Kürsî'nin koruma sırrı tevhid sırrında gizlidir. Âyet-el Kürsî’nin bu hikmeti iç içedir, âyet okundukça iman güçlenir. İman güçlendikçe Âyet-el Kürsî'nin hıfzı, eman hikmeti bizi himayesine alır.

Namazlardan sonra ve tesbihten önce âyet-el Kürsî okumamızın bir büyük hikmeti ise bir tarz iman tazelemedir. Asr-ı Saadet'teki yüce İslâm yıldızlarının çağımız mü'minlerinden en önemli farkı tevhid deki ihlâstır. Tek tek bu yücelerimizi hatırlarsak onların cesareti, merhameti ve sahâlarındaki güçlülük hep Âyet-el Kürsî'nin tanımladığı tevhide ihlâs dan gelmektedir.

İslam âlimlerinden bir kısmı namazdan sonra Ayet_el Kürsi’nin müezzin veya imam tarafından aşikar-açıktan sesli okunmasını mekruh, gizli okunmasını vâcip saymışlardır. Aynı zamanda her ferdin okumasını da gerekli görmüşlerdir.
Bazı İslam âlimleri ise aşikar-açıktan okumayı daha faziletli görmüşlerdir ki, özellikle zamanımızda Âyet-el Kürsi’yi bilmeyenlerin veya yanlış bilenlerin öğrenmesi bakımından iyi bilen birisi tarafından (imam veya müezzin) sesli olarak tesbihattan önce okunmasında ve dinleyenlerinde içinden tekrarlayarak okumasında yarar vardır.

Ayet'el Kürsi'nin Özellikleri ve Sırları

Fıkıh kitaplarının tesbitine göre farz namazlardan sonra âyet-el Kürsi’yi okumak her namaz kılana müstehaptır. Nitekim yapılan rivayete göre, Sevgili Peygamberimiz bu konuda şöyle buyurmuştur:
“Cenâb-ı Hakk beyaz bir inci yarattı. Onun içinde gri renkte amber merydana getirdi. Âyet-el Kürsi’yi o amber ile yazdı ve izzet-ü celâline yemin ederek buyurdu ki: Kim bu ayeti farz namazdan sonra okursa kendisine cennetin sekiz kapısı birden açılır, dilediği kapıdan içeri girer.” (Sırlar Hazinesi. S. Muhammed Hakkı Hazretleri, Celal Yıldırım tercümesi, sayfa: 480. Demir kitapevi, Ekim 1977)
Yine Sırlar Hazinesi adlı eserde Âyet-el Kürsi ile ilgili olarak aşağıdaki hadisler nakledilmektedir:
“Her kim farz namazlardan sonra Âyet-i Kürsi’yi okursa, Allah ona şükredenlerin kalplerini, sıddîkllerin amellerini, Allah’a dosdoğru yönelenlerin sevabını verir, kendi minnet ve keremi ile onun üzerine rahmetini yayar. Cennete girmekten hiçbir şey onu alıkoymaz. Ölünce doğruca cennete girer.” (İbni Abbas’dan, Sırlar Hazinesi, 481) “Her namazdan sonra Âyet-i Kürsi’yi okuyan kimsenin cennete girmesinde onunla Allah arasında hiçbir şey engel kalmaz. Ölünce (doğruca) cennete girer.” (Beyhaki’den, Sırlar Hazinesi, 481) 
Farz namazlardan sonra Âyet-el Kürsi’yi okuyanların cennete girecekleri ile ilgili hadis kitaplarında çok sayıda hadis vardır. Bunlardan birisinde şöyle buyurulur:
“Kim farz namazlardan sonra Ayet_i Kürsi’yi okursa ikinci bir namaza kadar Allah’ın himayesinde bulunur.” (Sırlar Hazinesi,482; Hasan bin ali (R.A.)den)
Hazreti Ali (R.A) diyor ki:
“_ Peygamber Efendimizden işittim, minberin basamağında bulunuyordu: Kim her farz namazdan sonra Âyet-i Kürsi’yi okursa ölümden başka hiçbir şey onu cennete girmekten alıkoymaz. Ölünce de cennete girer. Buna ancak bir sıddîk ya da bir âbid devam eder. Jim de döşeğine uzanırken bunu okursa Allah onu da, komşusunu da, komşusunun komşusunu da güven içine alır, etrafındaki evleri de…” (Sırlar Hazinesi,862, Ruhul Beyan Tefsiri Hz. Ali’den)


1. Geceleyin inmiş olan bu Ayet-i KerimeyiEfendimiz (SAV) , Zeyd'i çağırarak yazdırmıştır.
2. Ayet-el Kûrsi indiğinde, dünyadaki bütün putlar ve krallar yere düşmüş ve başlarındaki taçları yuvarlanmıştır.
3. Şeytanlar, birbirleriyle çarpışarak kaçıp İblis'in yanına toplanmışlar ve ona bu karışıklığı haber vermişlerdir.
4. Peygamber Efendimiz'in (SAV) Ayet-el Kûrsi'de bulunan "Yâ Hayyu - Yâ Kayyumu""Hayy ve Kayyum olan ALLAH'ım Senin Rahmetinle yardım istiyorum." buyurarak (üzüntü ve keder anında) ettiği duadır. İsm-i Azâm olduğu da rivayet edilmekle beraber, "Ariflerin Sultanı" Beyazıd-ı Bistami, "Bu ismin belli bir tarifi yoktur, lâkin sen kalbini herşeyden boşaltıp, onu ALLAH'ın C.C. Vahdaniyyetine teslim ederek istediğin İsimle zikret." buyurmaktadır.
5. Ayet-el Kûrsi'de bulunan Esma-i İlahiye hiçbir Ayet-i Kerimede yoktur. Çünkü bu Ayet-i Kerime'de, bazısı açık, bazısı gizli olmak üzere onyedi yerde Allah-u Teâlâ'nın İsmi geçmektedir.
6. Yatmadan okuyana Allah-u Teâlâ tarafından bir koruma verilir, sabaha kadar hiçbir şeytan yaklaşamaz.
7. Yâ Rasulullah (SAV) Kur'ân-ı Kerimin hangi Sûresi (derece bakımından) daha büyüktür? Diye soran Sahabe'ye (RA) , "İhlâs Sûresi" buyurdu. O Sahabe, "Kur'ân-ı Kerimde hangi Ayet (Fazilet bakımından) daha üstündür." diye sorunca, Peygamber Efendimiz (S.A.V.) "Ayet-el Kûrsi'dir" buyurdu. (Darimi)
8. Ayet-el Kûrsi'yi okuyan kimse yedi kalenin içine girmiş gibi muhafaza edilir. Ayet-el Kûrsi, Kur'ân-ı Kerimin dörtte biridir.
9. Efendimiz (S.A.V.) buyurdu ki; "İlim sana olsun ey Eba Münzir, Canım Kabza-i Kudretinde olan ALLAH'a C.C. yemin ederim ki, muhakkak Ayet-el Kûrsi'nin bir dili ve ikide dudağı vardır ki, Arş'ın direğinin yanında Melik-i (Müteâl olan Allah-u Teâlâ Hazretlerini) takdis eder (O'na Tazimde bulunur.) " (Ebû Dâvud, Ahmed İbni Hambel)
10. Efendimiz (S.A.V.) buyurdu ki; "Her kim, her farz namazın arkasından Ayet-el Kûrsi'yi okursa, Cennete girmekten onu ancak ölüm men eder.Her kim onu yatacağı zaman okursa, Allah-u Teâlâ ona kendi evi, komşusunun evi ve etraftaki evler hakkında güvence verir." (Beyhâki)
11.Efendimiz (S.A.V.) buyurdu ki; "Bakara Sûresinde bir Ayet vardır ki Kur'ân Ayetlerinin Efendisidir. Şeytan olan herhangi bir evde okunursa (şeytan) o evden çıkar. (O Ayet) Ayet-el Kûrsi'dir." (Beyhâki)
12.Efendimiz (S.A.V.) buyurdu ki; "Her kim farz namazın arkasında Ayet-el Kûrsi'yi okursa, diğer namaza kadar ALLAH'ın C.C. zimmetinde olur." (Heysemi)
13.Efendimiz (S.A.V.) buyurdu ki; "Her kim Ayet-el Kûrsi'yi ve Bakara Sûresinin sonunu sıkıntılı (kederli) anında okursa ALLAH C.C. ona yardım eder" (Suyuti, Dürrül Mensûr)
14. (Şeytan, cinler v.s. şerli yaratıkların şerrinden ve anne yada çocuğuna zarar vermelerinden yada öldürmelerinden korunmaları için) Doğum yapacak kadının, Ayet-el Kûrsi, A'raf 54. Ayeti sonuna kadar, Felâk ve Nâs Sûrelerini okuyarak Allah-u Teâlâ'ya sığındırılması gerekir (Hadis-i Şerifle bildirilmiştir) .
15.Efendimiz (S.A.V.) buyurdu ki; "Sen Ayet-el Kûrsi'den neredesin? O herhangi bir yemek veya katık üzerine okunursa mutlaka ALLAH C.C. o yemek ve katığın bereketini çoğaltır."(Suyuti)
16.Efendimiz (S.A.V.) Sûre-i Bakaranın sonunu (Amener Rasûlü) ve Ayet-el Kûrsi'yi okuduğu zaman gülerdi ve "Onlar Arş'ın altındaki, Rahman'ın (Teâlâ) hazinesindendir." buyururdu. (Suyuti)
17.Seleme İbni Kays (RA) "Allah-u Teâlâ, ne Tevrat'ta, ne İncil'de, nede Zebur'da Ayet'el Kûrsi'den daha büyük bir Ayet indirmedi." (Suyuti)
18.Ayet-el Kûrsi, cinlere karşı kendisinden yardım alınacak duaların en büyüğüdür. Ayet-el Kûrsi'nin insandan şeytanları kovmakta çok tesirli olduğunu söylemişler, ayrıca saralı kişiye, şeytanın kendisine yardım ettiği sahir (büyücü) , kâhin, falcı, nefis ve şehvet ehli, zulüm ve gazap erbabı üzerine sadakatle okunulduğunda onların şeytanlarını etkisiz hale getirmekte de büyük gücü olduğunu denemişlerdir. Ancak sadakatle okunması şartı koşulmuştur.
19.Herhangi bir muradın hasıl olması için Ayet-el Kûrsi 313 kere okunduğunda, dünya ve Ahiret hakkındaki o istek ALLAH'ın C.C. izniyle hasıl olur (ne bir eksik ve ne bir fazla okunmamalıdır bu sayıların adedi çok önemlidir) .
20.Cin musallat olan çocuğa 18 kere Ayet-el Kûrsi okunursa Allah’ın izniyle şifa bulur.
21.Yemeğe okunursa yemek bereketlenir.
22.Devamlı okunursa unutkanlığı giderdiğini Hz Ali (K.V.) buyurmuştur.
23.Evden çıkarken okuyan her işinde muvaffak olur ve hayırlı işleri başarır.
24.Evine gelince okursan iki Ayet-el Kûrsi arasındaki işlerin hayırlı olur ve fakirliğin önlenir.
25.Bir kimse evinden çıkarken Ayet-el Kûrsi'yi okursa, Hakk Teâlâ yetmiş Meleğe emreder, o kimse evine gelinceye kadar ona dua ile istiğfar ederler.